Kruvasan ve Akşamüstü Çayı: İkinci Birleşme
- Şef İbrahim Dinç
- 14 Eyl 2023
- 2 dakikada okunur

Sokaklarının tenha olduğu bir akşamda, şehrin telaşından uzaklaşarak sakin bir kafeye girdim. Rengarenk minderlerle süslenmiş sandalyelerin etrafında serpilmiş masalar, beni sıcak bir atmosferle karşıladı. Bu mekan, her zaman olduğu gibi huzur vericiydi. Kafemin sahibi, gülümseyerek beni karşıladı ve masama yönlendirdi. Gözlerim menüyü tararken, aklımda sadece bir şey vardı: Kruvasan ve akşamüstü çayı.
Bir önceki buluşmamızdan bu yana uzun bir zaman geçmişti. İlk buluşmamızda, kruvasanın enfes tadı ve akşamüstü çayının huzur veren ritüeliyle tanışmıştık. O günün hatırası, her iki için de unutulmaz bir anı olarak kalmıştı. Şimdi ise, tekrar aynı lezzetlerin ve samimi sohbetin tadını çıkarmak için buradaydık.
Garson, gülümseyerek yanıma yaklaştı ve siparişimi aldı. İki tane taze kruvasan ve sıcak çayı sipariş ettim. Masamın üzerindeki çiçeklerin arasında kaybolmuşken, geçmişimizi düşünmeye başladım. İlk buluşmamız, rastlantısal bir karşılaşma sonucu gerçekleşmişti. İkimiz de aynı kafeye gelmiştik ve kruvasanın ve çayın tadına varmıştık.
Kruvasanlar geldiğinde, taptaze ve mis gibi kokuyorlardı. İki kıtır kruvasanı bölüşerek ilk ısırıkları aldık. O an, lezzetin tadını çıkarmak için sessizlik hakim oldu. Kruvasanın hamurunun yumuşaklığı ve içindeki tereyağı eriyip ağızda dağılırken, çayın sıcaklığı bedenimi sardı. Bu sadece bir atıştırmalık veya içecek değildi, bu bir ritüeldi.
İlk buluşmamızı hatırladığım an, güldük. Sohbetimiz o kadar doğaldı ki, sanki yıllardır tanışıyormuşuz gibi hissetmiştik. O günden sonra birbirimize sık sık buluşma teklif etmiştik, ancak zamanın hızlı akışı ve yoğun yaşamlarımız buna izin vermemişti. Ancak şimdi buradaydık, ikinci birleşmemizin tadını çıkarıyorduk.
Kruvasanları bitirdikten sonra, çaylarımızı yudumladık. İçimizi ısıtan çayın yanı sıra, aramızdaki samimiyet de bizi ısıtıyordu. Konuşmaya başladık, yeni gelişmeleri ve yaşadığımız deneyimleri paylaştık. Aramızdaki bağın hala güçlü olduğunu hissediyorduk.
Akşamüstü hafiften kararmaya başlamıştı ve sokak lambaları birer birer yanmaya başlamıştı. Kafenin içi loş ışıklar altında daha da samimi bir hava kazanmıştı. Sohbetimiz uzun sürdü, ancak hiçbirimiz zamanın nasıl geçtiğini fark etmemiştik.
Sonunda, kruvasanların ve çayın son yudumlarını aldık. Masadan kalktık ve ödeme yapmak için kasaya yürüdük. Kafenin sahibi yine gülümseyerek hesabı kabul etti ve teşekkür etti.
Kafenin kapısından çıktığımızda, birbirimize gülümsedik. İkinci buluşmamız, bir öncekini aratmamıştı. Kruvasan ve akşamüstü çayı, bizim için özel bir anı olmuştu. İlerideki buluşmalar için planlar yaparken, bu anıyı kalbimizde sakladık ve ayrıldık.
Kruvasan ve akşamüstü çayı, sadece lezzetlerden daha fazlasıydı. Bu ikinci birleşme, dostluğumuzun ve paylaştığımız anıların bir yansımasıydı. Belki de en güzel anılar, basit ve samimi anlardan doğardı ve biz bunun keyfini çıkarıyorduk. Bir sonraki buluşmamızı dört gözle beklerken, bu özel anıyı daha da büyüttük ve ona bir sonraki buluşmamızda devam etmeye kararlıydık.
Comments